16 Ocak 2014 Perşembe

Sevimsiz İşler Bunlar

Epeydir yazmadığımı fark ettim. İşler güçler o kadar yoğun ki.. Bir süredir burada anlatmaya değecek keyifli bir konu bulamıyorum. Eh..Hayat her zaman güle oynaya geçmiyor. O yüzden yüksek müdasenizle, bugün yaşadığım hiç de hoş olmayan bir deneyimi paylaşarak içimi dökmek istiyorum.


Ekibimde ciddi performans sorunu yaşayan bir arkadaş vardı. Aynı nedenden dolayı daha önceki ekibinde çalışmaya devam etmesi mümkün olmamış, yeni bir şansı olsun diye benim ekibime geçmişti. Ne yazık ki sorunlar artarak devam etti. Geçenlerde kurumumuz tarafından dördüncü uyarı yazısını da aldı ve bugün iş akdini feshetmek durumunda kaldık. Daha önce de yönetici konumundayken işten çıkarılma ile ilgili prosedürlere dahil olmuştum. Ancak ilk defa, bu durumun tebliğ edildiği bir görüşmede yer aldım. Allah'tan yanımda insan kaynakları uzmanı arkadaşım vardı ve bütün süreci o yürüttü.


Anladım ki IK'ci olmak zor zanaat. Bir kere acayip sabırlı olmanız ve sinirlerinizi aldırmış olmanız gerekiyor. Bu görüşmede arkadaşın bazı tavır ve soruları karşısında tek başıma olsaydım, sanırım tartışmaya girer, iğneleyici cevaplar verir ve hatta dayanamayıp bir iki fiziksel tepki (!) gösterebilirdim. Çok şükür böyle olmadı. Arkadaşım sabırla her sorusuna cevap verdi ve her tepkisini sakin karşıladı, vallahi takdir ettim. Görüşmenin en kötü tarafı, arkadaşın işten çıkarılmakta olduğunu zor idrak etmesi oldu. Zor durumda kalmasın ve bir süre daha maddi olarak idare etsin diye bir paket hazırlanmıştı. Arkadaş bunu kabul etmeyerek işe devam edebileceğini sandı bir süre. Hala "bunu imzalamadan önce bir gün falan düşüneyim"  gibi cümleler kurdu. Zor.. gerçekten çok zor bir süreç.


Son on - on beş gündür sıkıntılı geçiyor böyle. Geçen hafta da şu boşanma meselesi ile ilgili süreç gündemimdeydi. Avukatıma gidip yeni sürecin işleyişi hakkında bilgi aldım ve yapılması gerekenleri öğrendim. Resmen içim şişti. Her şey bir yana, ister istemez tekrar o günlere dönüp olanları hatırlamak canımı sıktı. Bir yanım her şeyden vazgeçmeyi ve sessiz sedasız bu işi bitirmeyi istiyor. Diğer yanım da "Hakkını ara kızım" diyor. Üç yıllık bekleme sürecine girdiğimizde askıya alınan tazminat davası yeniden canlanacak. Bu durum karşı tarafın yusuf yusuf olmasını sağlar ve yüzümü güldürür. Asıl soru "buna değer mi?".  Aklım çok karışık.

En iyisi, modumu düşüren olaylara karşı sağlam bir "tiktir" çekmek sanırım.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder