15 Nisan 2014 Salı

Uç Uç...



Sabah korkunç bir migren kriziyle uyandım. Nereden çıkmıştı ki bu şimdi? Ahh evet.. Biriken işleri temizlemek için yaptığım uzun mesailer ve beraberinde gelen abuk sabuk yeme düzeni.. Sonuç başka nasıl olabilirdi ki? Son zamanlarda yine iş kolik olmaya başladım. Öyle ki ne spora ne kendim için çalışmaya ne de aktif geziler yapmaya vakit ayırmıyorum. Aklımın bir köşesinde sürekli hala bitirmem gereken işleri nasıl temizleyeceğim var. Kendimi bazen hayattan kopmuş gibi hissediyorum.
İzlediğim bir filmde adam şöyle diyordu; "Eğer bağlandığınız herhangi bir şey varsa, o zaman uçamayan bir kuşsunuzdur ve hiç kimse evcil hayvan dükkanına gidip ''uçamayan bir kuş almak istiyorum'' demez!"


Heyy! Ben uçamayan bir kuş olmak istemiyorum. İşkoliklik, yakın ilişkiler içinde olma ve gevşeme ihtiyaçlarının giderilmediği durumlarda tercih edilirmiş. Teşhisi koyduktan sonra önlem almak konusunda gecikmemek lazım. O nedenle geçen yaz başladığım ve uzun süre ara verdiğim Istanbul gezilerine tekrar başlamaya karar verdim.
Eğer sizler de uçabilen bir kuş olmak istiyorsanız, bir an önce bağlı olduğunuz ve size engeller çıkaran şeyi bulmalısınız. Eminim ki, bu yönde bir adım atmış olmak bile sizi mutlu edecektir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder