20 Kasım 2013 Çarşamba

"Yazının Işığı Var"


Mario Levi bugün bana böyle dedi :),  "Yazının ışığı var, beğendim. Bu hikayeyi daha da genişletebilirsin "
Nezaket icabı ya da moral olsun diye söylemediğinden eminim. Çünkü onu tırmalayan yazılar okunduğunda bunu açıkça söyledi, hiç lafını esirgemedi.
Evet, tahmin edeceğiniz üzere bugün yine yaratıcı yazarlık dersim vardı. Geçen hafta verdiği yazı ödevini son güne bırakmıştım. Hangi türde yazılacağı, uzunluğu kısalığı önemli değildi. İçinde Hayat kelimesi geçmeliydi, o kadar. Yine bloga yazar gibi bir konu seçip yazmayı düşündüm. Ancak bu sefer gerçekleri yazmak beni zorladı. Hafta sonu koçumcumla bunun üzerine konuşmuştuk. Şimdi hayal kurmak için iyi bir fırsattı. Birden kelimeler dökülmeye başladı. Parmaklarım zihnimin hızına yetişemiyordu. Bugüne kadar yalan ya da uydurma diye adlandırıp uzak durduğum düşünceler, şimdi karşımda hikaye olarak duruyordu. Fena mı oldu yani ?Günün sonunda Mario amca yazımın ışığı olduğunu söyledi. Daha ne isterim ? Tabi ki daha fazlasını :)


Ders arasında biri Aret Vartanyan'ın yeni kitabından bahsetti. Mario amca kitabın ismini duyunca pek bir hoşuna gitti. "Aşk ve Çırılçıplak, birbirine ne kadar da yakışan iki kelime öyle değil mi?" diye sordu önce. Sonra devam etti. "Ürkütücü ama güzel ve hayatın anlamı".  Adam bunları söylerken öyle güzel bir ses tonu vardı ki, hayran olmamak mümkün değil. Zaten konuşurken hiç "ııı, iii" gibi duraksamaları olmuyor. Tane tane, her cümleyi hissederek, şiir gibi konuşuyor. Sohbeti çok keyifli. Birlikteyken zamanın geçmesini istemediğim böyle çok az insan var hayatımda. Keşke O da hep hayatımda olsa.  Piçiko olsa yine söylenmeye başlardı, "Aaa..sakın haaa...Onun arkadaşınız olmadığını unutmayın. Profesyonel hizmet alıyorsunuz, sınırınızı koruyun...bıdı bıdı vıdı vıdı...". Mario amcada bunu yapmak istemiyorum. Ahbap olmamak için bir neden görmüyorum. Belki bir gün yazar olurum, o da benim ustalarımdan biri olur... hayal bu ya :)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder