26 Eylül 2013 Perşembe

Bu haftaki günahlarım..

Bu hafta nasıl geçti hiç anlamadım, cuma geldi bile. Rejim çok kötü gitmiyor ama harfi harfine uyduğumu da söyleyemeyeceğim. Geçen sabah tost almaya gittim. Siparişi verirken  "2 tost" deyiverdim. Kendimi çok ayıpladım ama n'aparsın, söz ağızdan bir kere çıkar, hay Allah..


Sürtmekten vakit bulup spora da gidemedim. Ha bir de çarşamba akşamı Aşksız Böcükün doğum günü kutlaması nedeni ile akşam öğününü biraz kaçırdım. 2 adet börek ve bir dilim pasta yemiş olabilirim. Belki 1 kadeh de rakı içmişimdir. Rakının olduğu yerde mecburen p.z.v.ngleri olan mezeler de yeniyor. Ama kesinlikle ekmek yemedim... belki bir adet etimek..


Rakı sofrası ve kız muhabbeti o kadar güzeldi ki, 2 gün aç gezmeye değerdi. Fotoğrafta değişik bir şey dikkatinizi çekti mi?  O elin sahibi 22 aylık :)
Sonuç olarak eğer yarın akşamki düğünü de kazasız belasız atlatırsam diyetimin ilk haftasını geride bıkarmış olacağım. Çok takılmıyorum, çünkü asıl diyete foodtestin sonuçlarına göre başlayacağım. Bunu bir ısınma turu gibi düşünmek en iyisi.

Şu sıralar asıl takıldığım şey, 2 hafta önceki görüşmede koçumcuğumun verdiği ödevleri hala tamamlayamamış olmam. İşle ilgili bir karar alıp, aldığım karara göre de 6 aylık plan yapmam gerekiyor. Yahu insanın her gün fikri değişir mi? Bu nasıl bir duygu durum bozukluğudur. Bir de tatilimde, kendimi cesur kılmak adına yapacağım şeylere karar vermem gerekiyor. Bunun için rakı sofrasında kızlardan kopya almaya kalktım bir de, rezalet. Diğer taraftan, beni böyle zorlayan ödevlerin hastasıyım. Galiba farkındalıklarımın çoğu bu ödevler sayesinde oluştu. Mesela bu ödev sayesinde, çalıştığım yerde gözümü gönlümü şenlendirecek bir Allahın kulu olmadığını fark ettim. Ceo'nun ensesi de olmasa ofis hiç çekilmeyecek.
Acaba bi biskrem versem ödevi biraz ertelemeyi kabul ettirebilir miyim? 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder