10 Eylül 2013 Salı

Nardis


Geçtiğimiz hafta sonu benim için epey hareketliydi. Eminönü, Nişantaşı..  O kadar gez dolaş falan derken çok yoruldum ama günü böyle bitirmeye hiiiiç niyetim yoktu. Uzun zamandır Nardis'e gitmek istiyordum ama bir türlü ayarlayamıyordum. İki hafta önce yeni sezona başladıklarını öğrenince artık kendime bahane üretmekten vazgeçmeye karar verdim. Öğlen yemek yediğimiz sırada Çılgın Ruziye'yi nasıl olduysa ikna ettim ve rezervasyon yaptırdım. Eve gittikten sonra duş alıp güzel bir uyku çektikten sonra hazırlanıp yola koyuldum.
Kuledibi'ndeki katlı otoparka aracınızı bıraktıktan sonra çok az bir mesafe yürümeniz gerekiyor. Hatta Nardisin 1 dk mesafe aşağısında bir hastanenin otoparkı da varmış. Orayı sonradan öğrendim. Yani istersem daha sonra tek başıma da gidebilirim :) .


O gece Meltem Ege 6 tet vardı. Meltem Ege'yi ilk defa dinledim ve bayıldım. Sesi çok güzel, cıvıl cıvıl, neşeli..Ekibe de çok hakimdi. Önder Focan, Ferid Odman, Ozan Musluoğlu, Şenova Ülker ve Bulut Gülen ekibin diğer üyeleriydi. Özellikle Ferid Odmanı yakından göreceğim için pek bi mutluydum ;). Ama nerdeeee...Sahnede Bulut sen Feridi unut .. Adam tam sahnenin ortasına yerleşti, görüntüyü kapattı. Tamam iyi çalıyor falan ama ben gıcık oldum bir kere. Arkadaşım sen aralarda trombon çalıyorsun, çekil bir kenarda dur işte, niye devamlı ortadasın ki ?!! Hayır, aralarda espriler patlıyor, Feridcim orada çok şirin gülücükler atıyor ama ben kaçırıyorum, olmaz kii !!!, sağdan soldan aralardan  görüntü alacağım diye şekilden şekile girdim. 
Masamız 4 kişilikti ve başka bir çift ile paylaşıyorduk. Ara verildikten sonra, sahnenin en önündeki çift ayrıldı, biz de onların yerine geçtik. Keşke geçmeseymişiz. Aklınızda olsun, en ön masalar oldukça rahatsız. Nota sehpaları sahneyi görmenizi epey engelliyor. Bir dahaki sefere asma katı denemeyi düşünüyorum. Tabi o gece tek derdi nota sehpası değildi. İkinci bölüm başladıktan sonra diğer çiftin neden erken ayrıldığını daha iyi anladım. Bulut arkadaş çalarken kendini öyle kaptırıyor ki, trombonun ucunun nereye gittiğini hiç görmüyor. Ulen..!! Ha çarptı ha çarpacak diye gerildim durdum. Zaten gıcık olmuşum.. Bu sefer ister istemez arkadaş hakkında olumsuz şeyler düşünüp pis pis sırıtmaya başladım. Ne biliim işte, inşallah fasülye yememiştir gibi şeyler .. Artık nasıl baktıysam Meltem Ege fark etmiş :). Şarkılardan birinin arasında şakayla karışık benden onun adına özür dileyip çocuğu uyardı ve biraz geriye çekti.
Öğrendiğim kadarı ile sezonun ilerleyen zamanlarında bu mekan çok daha kalabalık oluyormuş, insanlar ayakta dinliyormuş. Ehh.. gider görürüm artık :)
Yazının özeti ; Bundan sonra böyle... Bu kış sürtük olmaya karar verdim ;) . Artık tek başıma bile olsa cuma veya cumartesi geceleri yeni mekanlar keşfetmek üzere dışarılardayım... yani... çoğunlukla... inşallah...  Bu lafım havada kalmasın diye de gittiğim mekanları burada anlatmayı düşünüyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder